Lübnan’da mülteci kampında büyümüş birinden gelen belge
üzerine Lübnan’a giden Kanadalı bir gazetecinin burada bir yardımcıyla çıktığı yolculuk
üzerine bir film Vadimdeki Gözyaşları (The Walley Of Tears)
Yönetmen ve senarist Maryanne
Zéhil, lavalleedeslarmes.com’da yayınlanan röportajında Arap-İsrail savaşından
sonra Lübnan’da oluşturuulan Sabra ve Şatilla mülteci kampında 1983 yılında
yaşandığını öğrendiğimiz katliam üzerine dramatik ve politik bir film yaptığını
söylüyor.
2001’de Belçika Lahey’de olayla ilgili adli sürecin
zanlıların cezasız kalmasıyla sonuçlanması üzerine harekete geçen Zehil, Mary karakterinin bu
katliamda Lübnanlı Hıristiyanların rolünü ele alıyor. Kendisi de bir Hıristiyan
olan Zehil, dünyanın kendisi gibi kendi ‘grubunu’ bir kenara bırakarak doğrudan
acıya ve işlenmiş suçlara odaklanan insanlara ihtiyacı olduğunu vurguluyor.
Zêhil, Lübnan’da bu acı olaylar sırasında uzun süre
gazetecilik yaptığını belirterek, olaylara doğrudan tanıklık etmiş olmanın
filmi yapmasında önemli bir rol oynadığını ifade ediyor.
Bu konuyla ilgili bir film yapmak için neden 30 yıl
beklediği sorulan Zehil, olayla ilgili davanın 2001’de sonuçlandığını ve
suçluların cezasız kalmasının kendisini derinden yaraladığını söylüyor.
Kanada Quebec’te bunalmış bir gazeteci olan Mary
karakteriyle çıktığı yolculukta söz konusu dönemi anlatan yönetmen Zehil, kamptan
kurtulan bir kişinin belgelere döktüğü bilgilerle kendi tanıklıklarını ve
bildiklerini perdeye yansıtmış. Zehil, film İsrail-Filistin çatışmalarının
nedenini izleyen herkese gerçekçi bir şekilde anlatabilirse,
kendisinin yapımcı olarak en büyük mutluluğu yaşayacağını belirtiyor.
Benzer konuyla ilgili Denis Villeneuve’in Incendies filmi
hatırlatılan Zehil, kendi filmiyle Incendies filmi arasında bir bağlantı
kurması istendiğinde buna çok istekli görünmüyor. Zehil, Villeneuve’ün
filmindeki ana karakter Wajdi Mouawad’ın Lübnan’ı 8 yaşında terk ettiğini ve
filmde anlattığı Lübnan’ın daha çok Wajdi’nin hayal gücüne dayandığını
söylüyor.
Zehil, kendisinin ise olaylara doğrudan tanık olan bir
gazeteci hassasiyetiyle çalıştığını ve daha gerçekçi bir anlatı kurduğunu ifade
ediyor. Bu açıdan kendi vizyonunun Villeneuve’inkinden farklı olduğunu savunan
Zehil, “İkimiz de Kanadalıyız ve Montreal’de yaşıyoruz, bu filmle ilgili başka
bir benzerlik unsuru yok” diyor.
Zehil Villeneuve’nin oyun yazarı ve şair olduğunu
hatırlatarak başlattığı farklılıklar dizisini kendi filmiyle Incendies
arasındaki farklılıklara kadar çoğaltıyor.
Incendies-İçimdeki Yangın’ı izlemiş biri olarak yönetmen
Zehil’in kişisel olarak nitelendirdiği kendi filmiyle arasındaki farklılıkları
tahmin edebiliyorum. Çünkü İçimdeki Yangın, yönetmeninin kişiselliğinden çok
başrol karakterinin kişisel hikâyesine odaklanıyordu.
İyi seyirler.