İnsanın içkiyi sevmesi değil ama içkiyi çok sevmesi ve
alkolizm kadar tehlikelidir içkiden korkması.
Çünkü kendisinde açığa çıkmasını istemediği gizler
barındıran insan içkiden uzak durur. Biranın, rakının, votkanın kokusundan
rahatsız olan insanın aynı zamanda o kokunun çok farklı, handiyse daha önce hiç
duymadığı ve başka nesnelerden alamayacağı koku olduğunun farkındadır ve sadece
kokusuyla bile sarhoş olma potansiyeline sahiptir.
Tabii ki kokusuyla bile şevke gelenlerin içkiden uzak
durması alkolik olmasından iyidir ama içkiye ya müptela ya da düşman olmanın
temelinde yatan şeyin aynı olduğunu düşünmek bana çok daha derin korkular
enjekte ediyor.
İnsan gizlerinin kendisi ve çevresindekiler için verimli bir
şekilde açığa çıkması için ayık ve uyanık olmak gerekir. Aşırı alkol bu ortaya
çıkışı saptırır, bilinçaltı rüya ve hezeyanlar gibi insanın canına okur. İşte
kendisinin farkında olan, gizlerini uyanık ve ayıkken fark edip onları
yaşantılayan insanın içkiden korkması ya da içki müptelası olması için bir
neden kalmayacaktır.
Sosyal içicilik neden olayın güzelliğini yaşamak gerek.
İçkiye bağımlı olmak da düşman olmak da hem sosyal hem kişisel açıdan fena
halde engelleyicidir. Afiyet olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder